ÇOK KONUŞUYORUZ…

Çok konuşuyoruz… Nefes almadan konuşuyoruz, sözün ağırlığını hiç hesap etmeden… Bir sözümüz ikincisini tartamadan konuşuyoruz. Bir sürekliliğin uzağında, hassasiyetlerimizin tuzağında konuşuyoruz… Biz kırk küp, kırkımızın da kulpu kırık küp bir kuyuya düşmüş konuşuyoruz. Derdimiz kuyudan bir taş çıkarmak Diyelim ki Hrant’tan konuşuyoruz… Diyelim ki Sivas’tan konuşuyoruz… Diyelim ki darbelerden… Diyelim ki işkencehanelerden… Diyelim ki evet […]

ÇÜNKÜ ÇOCUKLAR KORKUNÇTUR!

İyi niyet gösterileri, umut dolu temenniler, naif dilekler… Yeni yılı karşılamanın o tarifsiz heyecanı… Bir de eski yıl güle güle yeni yıla merhaba ninnileri. İhtiyar eski yıla el sallayan sevimli yeni yıl bebeği… Döne dolaşa aynı yollardan geçse de farklı yerlere ulaşabileceğini zannetmenin hafifliği Pek naif, pek nazif, pek eğlenceli… Kendini geriye çekip gözlerini kapatınca […]

SELANİK’TEN GERİYE… BİR İHTİLAL DAHA VAR!

 “Kendimize kim olduğumuzu hatırlatmak için hepimizin aynalara gereksinimi var.” (Memento) Siyaset dedikleri sihirli bir değnek… Kimin elinde boy gösterse, insanlara dünyayı onun gözüyle seyrettirmeyi başarıyor. Belki de Arapça köküne inildiğinde “vahşi bir atı sakinleştirme” anlamına ulaşılabildiği içindir. Belki de dünyayı izlemenin tatlı rehavetiyle ona kimin gözünden baktığımız artık önemini yitirdiği içindir. Sahi, kaç zamandır bu […]