CUMALİ

Çok pis bi dünya lan bu!
Güzel bi temizlik gerek belki. Halının altına süpürülecek o kadar çok şey var ki… Dolaplara tıkıştırılacak…
Belki alaksız gelecek ama hep Cumali diye bi okurum olmasını istemişimdir. “Cumali…” demek için ona… “Çok pis bi dünya lan bu…
Sürüklenip duruyoruz lan… Herkes herkese yalan söyleyip duruyo… Yediğin kazıkları toplasan buradan Mars’a yol olur… Duble böyle… Otoban… Çift şeritli sahil yolu…

Bi de şey olsun isterdim bak… Ben böyle bi yakuzaya katılıyomuşum. Daha gencim ama. Ateşli filan… Mesleğimde hızla yükseliyomuşum. Her cumartesi buluştuğum bi sevgilim varmış. Bana yemek yapıp getiriyomuş hatun. Sonra aksiyondur şudur budur ben kırk yıl kadar o parka gitmeyi ihmal ediyomuşum ama hatun yine de her cumartesi gidiyo, oraya pasta, börek, suşi filan getiriyomuş. Deliye çıkmış adı yemin ederim. Niyeyse artık…

Niyesini biliyoruz tabii Cumali. İnsanlar vefayı bi boza markası zannediyolar. Cumali, çok pis bi dünya lan bu… İnsanların arkadaşlığı arkadaşlık değil. İlişkileri ilişkiye benzemiyo. Yalan düzen, hile hurda boyum kadar… Hiçbirimiz gerçekten yaşamıyoruz, hepimiz ölüyoruz olum… Matrix olmuşuz abi hepimiz.

Şu hayatta neyin hayalini kurduysam onun ya romanını yazmışlar ya da filmini yapmışlar abi… Kurduğum her cümleyi daha önce başka biri başka bi yerde başka birine fısıldamış bile… Bu yüzden beni intihalci sanıyor her dünyalı… Ne sandın… Şöhret bambaşka bişi olum…

Misal geçen gene bi hayal kuruyorum. Dalıp gitmişim böyle… Hani şey oluyo. Bizim bi dergimiz varmış Draje diye. İnsanlar bunu okuyolarmış filan. Ama bizim içimize bu derginin tuvaletlerde filan okunamayışı çok dert olmuş. Diyeceksin ki başka bi derdin mi yok senin? Yok abi, yemin ederim kazın ayağı öyle değil… Yalandan dolandan sıtkım sıyrılmış. İnsanlar benle konuşurken iyi kötü en gerçek hallerini göstersinler istiyorum. Başka nerede heladaki kadar gerçeğiz ki… Hepimiz sıçıyoruz, hayat bu… Atılması gerekeni atamıyoruz, sırtımızı dönmemiz gerekene dönemiyoruz. Başımıza türlü türlü haller geliyor da akıllanmıyoruz… Hiç bi bok yetmiyor… Sadece boklarımız olması gereken yerde… İnsan haliyle düşünüyor… Bizim dergi helada okunması gerekecek kadar gerçek bir şey… Bilgisayar ekranında çok sanal duruyo…

Sonra devam ediyorum hayale Cumali… Bizim dergiyi okuyanlar her seferinde sevdikleri bi cümleyi bi yere not ediyolarmış, sonra hangi şehirde bi umumi helaya girseler en gerçek yüzleriyle orada otururken kapıya o cümleyi yazıveriyolarmış. Bi yerde bu dünyaya karşı bi protestoymuş bu. “Bizim yerimiz burası” der gibi… “Bu dünyanın ne boktan bi yer olduğunu biliyoruz” der gibi… Sonra dayanamıyolarmış, tahta sıralara, gazete bayilerindeki dergilerin sayfa aralarına, kara tahtalara, duvarlara, ışıltılı mağazalardaki giyinme kabinlerine filan sevdiceklerinin adını karalıyolarmış… “Draje Dergi hatırası” diyolarmış… “Cumali” diyolarmış… “Çok pis bi dünya lan bu!” Sonra bu yazdıklarımı okuyan okumayana anlatıyomuş. İş birden bambaşka bi hal alıyomuş. Sonra olaylar gelişirken diyomuşuz ki; “Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.” Bu yüzden bizi hiç iplemedi ama bu pis dünyanın bi yerlerine imzamızı bırakmadan ölüm yok bize…

İçimden bi ses onun da filmini yaptılar evlat diyor…
Olsun…
Cumali… Orda mısın abi?
Çok pis bi dünya lan bu!

Bir Cevap Yazın