Yeni Başlayanlar ve Kolay Gaza Gelenler İçin Türkçe: TERÖR

 

isim Fransızca terreur: Büyük korku, dehşet.

Latince terrere: Korkmak, korkudan titremek. 

Terörün Türkçesi “tedhiş”dir. Nasıl olup ve niçin gül gibi tedhiş varken terör kavramının kullanılmaya başlandığını Kadir Cangızbay çok iyi açıklıyor. Azcık kasıp araştırmakta fayda vardır ancak ortalıkta terör terör diye dolanan arkadaşlar bunu yapmayacakları için ben özet geçeyim.

Tedhiş Türkçe’deki yazılı kaynaklarda ilk kez 17. yüzyılda görülen Arapça kökenli bir kelimedir ve “dhş” kökünden gelir. Yani dehşet ile aynı köke sahiptir. Anlamı da korkutma, dehşet verme, yıldırma’dır. 12 eylülden bugüne mevcut yasalar ve uygulamalar slogan atmak, pankart açmak, görüş açıklamak gibi fiilleri “terör” kapsamına alarak cezalandırıyor ve bunu yapabilmak için de ciddi bir kafa karışıklığı yaratmak gerekir. Kullanılan kavram salt gösterilen anlamlarda algılanabilmelidir ki devletin diline kolaylıkla tabi olabilelim. böylece devlet her şeyi “kriminalize” ederken yani suçla bağlantılandırırken herhangi bir itirazda bulunmadan onu destekleyebilelim. Tedhişin dilimizden silinerek yerine terörün monte edilmesi işte bu amaçla yapılan bir toplumsal mühendislik çalışmasıdır.

Peki etimolojik olarak terör nedir? Terör latince “terrere” den gelir ki zaman zaman bilinçli olarak “düzensizlik yaratmak” olarak ifade edilir. Anlamı korkmak, korkudan titremektir. Türkçeye Kürtçeden giren tırsmak fiili de aslında kök olarak Latincedeki terrere’den gelir. Bildiğimiz haliyle “terör” ise ilk defa Fransızca’da görülmüştür: Terreur olarak… Büyük korku, dehşet anlamına gelir. Aynı zamanda korkutmaya dayalı devlet yönetimi anlamında kullanılır ki zaten kelime ilk kez Fransız İhtilali sırasında Montagnardların kurduğu korku rejimini tanımlamak için kullanılmıştır. Yani esasta tedhişle arasında herhangi bir anlam farkı yoktur. Pekii neden bazıları onu “düzensizlik yaratmak” gibi etimolojik olarak tamamen alakasız bir anlamda kullanıyor? İşte ona biraz kafa yormak lazım. Çünkü terör dehşet saçarak gerçekleştirilen bir manipülasyon türüdür. İnsanların duygu, düşünce ve davranışlarını yönlendirmek için korku ve dehşet salarak yapılan her eylem terör eylemidir. Bu yöntemi yaygın olarak kullanan her kişi ve kuruluş da teröristtir ki tanım aslında çok nettir. Eğilip bükülemez. Tanıma kıçınızdan bir “düzensizlik yaratmak” fiili eklerseniz devleti, onun kolluk güçlerini ve kimi yasal partileri (paramiliter olanları) bu tanımın kapsamından el çabukluğuyla çıkarmış olursunuz. Oysa kavramın gerek kökü, gerek ortaya çıkış hikayesi, gerekse bağlamı bu yaptığınız hokkabazlığa mahal vermez.

Yine de verili iktidar sahipleri kavramın açık anlamına rağmen, toplumu ağır biçimde manipüle ederek kelimeyi bükebildiği ölçüde büker ve bu sayede hukuki alanda her türlü muhalefeti terör kapsamına alabilecek bir “esnekliğe” sahip olur. Bu sayede “silahsız terör örgütü” gibi kategoriler türetilebilir. Taraftar grupları dahi politik bir tavır içine girdiklerinde “terörist” kategorisine sokulabilirler. Buna karşılık, kendisine saldıran organizasyonlardan çok daha örgütlü ve donanımlı olan silahlı güçlere saldıran küçük askeri çekirdeklerin resmi kurumlara dönük saldırılarını “terör” kapsamına sokmak dahi kavramın gerçek içeriğini eğip bükmeden mümkün değildir. Sistemin propaganda aygıtları ise yeri geldiğinde herhangi bir yere siyasal içerikli pankart asmayı terör kapsamına sokarlarken; devlet güçlerinin silahsız – savunmasız topluluklara karşı ölümcül şiddet araçları kullanmalarını terör kapsamında değerlendirmezler. Bu fiillerin hangisi muhataplarına dehşet saçarak ekonomik, siyasal ya da toplumsal bir takım sonuçlara ulaşmayı amaçlıyorsa terör eylemi odur. Burada geçişken ya da göreli hiçbir şey yoktur. Sistemin propaganda aygıtları ise “terör”ün göreliliği hakkında boş laflar üretmeye özellikle gayret ederler.

Oysa terör kavramının dilimizdeki yazılı kaynaklarda ilk kez 1950’de Doğu Bloku ülkelerindeki devlet şiddeti‘ni ifade etmek için kullanılmış olması özellikle manidardır. Çünkü evet kimi örgütler terörü bir mücadele aracı olarak kullandıkları için terörist olarak nitelendirilebilirler ama terör öncelikle devletler eliyle yapılan bir fiildir. Hiçbir devlet dışı organizasyon en “barışcıl” devlet kadar dahi dehşet üretme kapasitesine sahip değildir ve devletleşene kadar da olamayacaktır.

Bir Cevap Yazın