Dün – Bugün

 

Devlet ile hükümet arasındaki ayrımı “idrak” edemeyen ve her fırsatta “Devleti kendine benzetme, ideolojik hale getirme” hamleleri yapan iktidar partisine yani uçakla oynayan pilotlara, devletin en kibar “dur” işareti geldi. Devamı nasıl oluşursa, oluşsun önemli olan birileri “dur” dedi ve hepimizin, ülkemizin, rejimin bir büyük şansı olarak “en sakin söyleyebilecek” kesimden bu ses yükseldi… Hükümet eden siyasi parti artık şunu anlamalı; “bundan sonrası yok”! Uçağı “riske” atmadan “pilotaja” devam etsin ve lütfen artık “sakin” dursun!

Son söz: Yukarıda “dava açılma” sürecini analiz ettik. Dava açılabilir, parti de kapatılabilir. Asıl iş ondan sonrasında. Türkiye 2003-2007 arasında “çok ağır darbe yedi”. Bütün telekomünikasyon şirketleri, bankaları, ağır endüstriyel tesisleri, limanları, tersaneleri satıldı. Şimdi asıl iş “yeni bir milli irade tesis” ederek, bu süreci tersine çevirmek ve Türkiye”nin “tasfiyesine her alanda dur” diyerek, buraları mutlaka geri almak!

Not : Hükümete yakın bir guruba satılan bir gazete manşet atmış; “Meclisi de kapatsaydınız!” Onlara sadece şunu söyleyeceğim; eğer biraz uğraşıp bizler gibi gidişatı sorgulamayı deneseydiniz, açılan bu davanın Meclis”in “açık kalmasının sigortası” olduğunu anlardınız! Anlayana bu cümle de çok şey var! (Yiğit Bulut – 16 Mart 2008)

 

 

‘Hem Zekeriya Öz, hem de Ali Fuat Yılmazer hem de bu süreçte ismi çok anılmayan diğer kahramanlar 2007’den itibaren büyük, çok büyük, çok çok çok büyük bir işe giriştiler…” (Rasim Ozan Kütahyalı – 6 Nisan 2011)

“Soruşturma yapamayacağını bildiği halde, sırf intikam amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti’ne saldıran sözde savcıların yanında duran kişi, ne olursa olsun bu ülkenin düşmanıdır.” (Rasim Ozan Kütahyalı – 30 Eylül 2014)

ve bonus:

“Zekeriya Öz, bu memlekette bir gün heykeli dikilecek adamdır.” (Rasim Ozan Kütahyalı – Kasım 2012)

 

 

 

“Bana göre Zekeriya Öz bir kahramandır. Demokrasilerde kahramanlara çok fazla ihtiyaç duyulmaz ama Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde zaman zaman kahramanlar ortaya çıkar. Zekeriya Öz tarihi bir misyon üstlenmiş ve yerine getirmiştir.” (Şamil Tayyar – 5 Nisan 2011)

“Adamın kafasıyla kıçı yer değiştirince foseptikten ses vermeye başladı! Uyarayım, beni başkasıyla karıştırma, o küçük aklını da ben alırım” (Şamil Tayyar – 24 Aralık 2013)

 

“Eğer bugün hâkimlerimiz, savcılarımız hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa, güven verici bir gelişmedir. Bundan kim neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir? Bakınız ortada son derece ağır, son derece vahim iddialar var. Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var. Bırakalım yargı işlesin, bırakalım hukuk işlesin. Bırakalım ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, hâkimleri, savcıları tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz.” (21 Nisan 2009 – RTE)


“Sen Başbakanı nasıl dinlersin, Enerji Bakanımı, Adalet Bakanımı nasıl dinlersin? Yasal olarak dinlemek bile yasaktır, bunlar bunu bile yaptı. İnlerine gireceğiz, inlerine. Akşamdan sabaha olmuyor. Ama olacak. Sabırla, yavaş yavaş bunu da yapacağız. ” (29 Nisan 2014 – RTE)

 

 

 

Bir Cevap Yazın