MEMLEKETİMDEN REKTÖR MANZARALARI

 

Sedat Laciner

REKTÖR, STRATEJİST, GASTECİ, LİBERAL, MANİPÜLATÖR…

SEDAT LAÇİNER

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü, strateji uzmanı, gazeteci, liberal… ODTÜ’de olaylar patladığı gün Milliyet gazetesinin manşetinde o vardı. Kemik iliği kanseri tedavisi görürken, devamsızlık gerekçesiyle üniversitedeki görevinden aldığı Yrd. Doç. Dr. Güran Yahyaoğlu’nun ölümünü haber veriyordu Milliyet. Bir akademisyenin ölümcül bir hastalıkla boğuştuğunu bildiği halde, tedavi sürecinden kaynaklı devamsızlıklara disiplin yaptırımı uygulamaktan çekinmeyen bir rektördü o. ODTÜ’lü öğrencilere karşı çığırtkanlığa girişirken de dikkatleri kendi üzerinden ODTÜ’lülere çevirmek gibi bir derdi yoktur herhalde. Star gazetesinde ODTÜ’lü öğrenciler üzerinden aşırı derin analizler koyverirken, farkında mıdır bilinmez, Kemal Kurdaş’ın 44 yıl önce söylediği lafların aynını döktürmekten başka şey yapmamış. Eylemciler ODTÜ’lülerin yüzde birini bile bulmuyormuş. Zaten bu yüzden eylem yapıyorlarmış. Bu yüzden şiddete başvuruyorlarmış. Eylemlerinin tek hedefi Tayyip Erdoğanmış. Ama basında sesleri fazla çıkıyormuş. Medyadaki temsil güçleri yüksekmiş de falanmış filanmış… Bunca laf kalabalığının arasında darbecilik imaları yapmaktan da geri durmuyor. Pekii Sedat Laçiner kimdir? Aydın Doğan’ın Milliyet’inde 1993 yılında gazeteciliğe başlayan bir muhabir ve akademisyendir. 28 Şubat döneminde darbecilere karşı herhangi bir tavır geliştirdiğini duyan olmadıysa da hemen ardından Ümit Özdağ’ın kurmuş olduğu Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (ASAM) görev aldığı, yine bu kurumda Ümit Özdağ tarafından kurulan Ermeni Araştırmaları Enstitüsü’nde çalıştığı bilinmektedir. Yani Ergenekon operasyonları start almadan çok önce medyada en çok yer alan, manipülasyon faaliyetlerini en etkin şekilde sürdüren ulusalcı kuruluşun elemanıdır. Sedat Laçiner’i ASAM’a alan Ümit Özdağ ise 2. Ergenekon iddianamesine göre Ergenekon’un MHP’ye sızdırarak genel başkan yapmak istediği isimdir. Hay Allah yani Sedat Laçiner’in alttan alta ulusalcı – darbeci olmakla suçladığı ODTÜ’lüler, geçmişten bugüne ulusalcı çevrelerin saldırısına uğrarken, JİTEM elemanlarını yakalayıp basına teşhir ederken, ulusalcı Doğu Perinçek’i ODTÜ’de protesto ettikleri için jandarmadan dayak yerken; Sedat Laçiner kimlerle birlikte çalışıyormuş… Bir dil, bir yaraya ancak bu kadar gidebilir. Pes doğrusu. Tebrikler Sedat Laçiner!

nihat inanc

POLİS DAYAĞINDAN HAZ ALMAK…

Nihat İnanç

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü, 1988 yılında İTÜ Elektrik – Elektronik Mühendisliği Bölümünü bitirdi. 1989 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 28 Şubat döneminde Kırıkkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde Yardımcı Doçent ve Elektrik – Elektronik Mühendisliği Bölüm başkanı olarak görev yaptı. 28 Şubat darbesine karşı “akademinin özgürlüğü” için herhangi bir tavır, tutum ve davranış içinde olmadı. 2011 yılı Ramazan Ayında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı onuruna Polisevi’nde verilen iftar yemeğine katıldı. Bakan oradan ayrıldıktan sonra Makam şoförü ve Basın Danışmanı ile birlikte iki polis tarafından hakarete uğradı ve dayak yedi. 18 Aralık olaylarından sonra Polisin ODTÜ öğrencilerine karşı yüksek dozda şiddet uygulamasını değil Başbakanın protesto edilmiş olmasını kınayan Nihat İnanç kim bilir polis tarafından darp edildiği gün ne yapmıştı da dayak yiyip hakarete uğramıştı öğrenemedik. Ancak polisin kimseyi durup dururken dövmediğini düşündüğüne göre kendisinin de 2011 Ağustos’unda ne yapıp da polisten dayak yemeyi hak ettiğini öğrenmek isteriz elbette

‘BAŞBAKAN’I BEYENMEYENLER MAYIŞ ALMASIN’

Ünsal Ban

Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü, Verusaturk Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi, akademisyen ve iş adamı. 18 Aralık’taki ODTÜ olaylarından sonra yaptığı açıklamalarla 1969 ruhunu en güçlü şekilde temsil edebilen rektör olduğunu kanıtlayan mümtaz bir şahsiyettir. Zaman Gazetesinin tamamını verdiği yazılı açıklamasında Sayın Ban şunları söylemiş; “ODTÜ yerleşkesinde meydana gelen müessif olaylar, her vatansever gibi beni de ziyadesiyle üzmüştür. O gün orada sergilenen tam anlamıyla ideolojik bağnazlıktır. O gün orada sergilenen tam anlamıyla millet karşıtlığıdır. O gün orada sergilenen tam anlamıyla devlet karşıtlığıdır. O gün orada sergilenen tam anlamıyla bilim karşıtlığıdır. O gün orada sergilenen tam anlamıyla Atatürk’ün ortaya koyduğu vizyona düşmanlıktır. ODTÜ yerleşkesindeki çirkin olayları “öğrenci” hüviyetini taşıyanların çıkartmış olması da büyük talihsizliktir. “Üniversite öğrencisi”, milyonlarca kardeşine emsal olma sorumluluğunu taşımak durumunda olan kişidir. ODTÜ’deki çirkin olayları çıkartanlar, maalesef kendilerini izleyen diğer öğrenciler için birer “utanç timsali” olarak belleklere yerleşmişlerdir.” Bu sözler neredeyse aynıyla 44 yıl önce söylemiş olan ODTÜ Rektöründen tek eksiği; “Hepsini tepeleyeceğim” diyememiş olsa da ufkumuzu genişleten başka sözlerle bu eksiğini kapamış oluyor Sayın Ünsal Ban! “Başbakanı beğenmeyenlerin Başbakanın verdiği maaşı almaması gerektiğini” de ekleyerek biat kültürünün insanın algısını nasıl köreltebildiğine dair muhteşem bir örnek göstermiş oldu. Başbakan zaten herkesin maaşını cebinden veriyor değil mi sayın Rektör… Hayırlu tıraşlar size…

ODTÜ’DEN RAPORLU

Adem Esen

ODTÜ’yü kınama furyasının flaş ismi hiç kuşkusuz Adem Esen oldu. Rektörü olduğu Sabahattin Zaim Üniversitesi milyonlarca kişinin dikkatini çekti. Kimsenin daha önce duymadığı, varlığından haberdar bile olmadığı bu üniversite adına yapılan açıklamada ODTÜ’lülere verilip veriştiriliyordu. Peki Başbakana fahri doktora ünvanı vermekten başka hiçbir icraatına google taramasında bile rastlayamadığımız bu üniversitenin açıklamasını nereye koymalıydık? Ne kadar ciddiye almalı, ne ölçüde itibar etmeliydik? İşte bu soruların cevabı Akşam gazetesinden Esin Gedik’in özel haberiyle birlikte verilmiş oldu. Rektör Adem Esen, 1999-2009 yılları arasında Konya’nın Selçuklu İlçesi’nin belediye başkanı olarak görev yapmış. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer İnan ise 22 ve 23. dönemde AKP Mersin Milletvekilliği görevinde bulunmuş. 2 Şubat 2004 akşamı, yıkılan Konya’nın Selçuklu İlçesi’ndeki ‘Zümrüt Sitesi’nde tam 92 kişi hayatını kaybeder, 30 kişi ise yaralanır. Binayı yapan ve denetleyen herkes görevi sağarak katliama açıkça zemin hazırlamışlardı. Başbakan Erdoğan bu göstere göstere gelen katliamda sorumluluğu olan herkesin hesap vereceğini söylüyordu. Derken ODTÜ konuyla ilgili hazırladığı raporu açıkladı: “İmalat ve projeyle ilgili belediyenin denetim mekanizmaları bir formaliteden ibaret kalmıştır… Belediye Başkanı Adem Esen hakkında savcılığın istediği soruşturma izni hükümet tarafından verilmedi.” Hakkında soruşturma açılan belediye görevlileri ve müteahhit yargılama sonucunda ceza aldılarsa da cezaları ertelendi… İşte o Adem Esen bu Adem Esen’dir. ODTÜ’yü niçin kınadığını söylemek ise  çok zor bir mesele olmasa gerekir.

Erdinç Yücel

YeniHarman Ocak 2013 sayısında yayımlanmıştır.

 

yeniharman ocak 2013

 

 

 

Bir Cevap Yazın